15 49.0138 8.38624 1 1 4000 1 https://yollarbenibekler.com 300 0
theme-sticky-logo-alt
theme-logo-alt
Koronavirüs, motosiklete gümrük vergisi zamları ve troller… covid koronavirus motosiklet vergi zammi

Koronavirüs, motosiklete gümrük vergisi zamları ve troller…

Koronavirüs salgını, aslında bize çevremizdeki insanları daha iyi tanımamız için bir araç oldu. Her konuda ahkam kesenler, herkesi hainlik gibi suçlamalarla karşılayan trollerle dolu bir ortamda, doğru bilginin yayılması çok daha zorlaşıyor, hatta yayıldığı zaman da pek bir değeri kalmıyor. Bir de “ekonomimiz çok iyi” diyenleri hayretle izliyoruz bu dönemde. Henüz işsizliğin ülke ekonomisine yansıması başlamamışken, 1 doların 7 Türk Lirası barajını geçmesi, gümrük vergilerine gelen zam ve benzeri “düzenlemeler” ile umarım biz bize yetiyoruzdur.

Yetmediğinden emin olduğum şey, makul fiyatlarda motosiklet ve ekipman almamıza kazandığımız paranın artık yeterli olmayacağı. İnternette de bu “motosiklette gümrük vergilerine zam” konusunda herkes kuru sıkı sallamış sallamasına da, bir kaç düzeltme ile size konudan bazı bilgileri aktarayım.

Bazı videolarda gümrük vergisinin, hatta ÖTV’nin (Özel Tüketim Vergisi) vakti zamanında motosiklet fuarına giden bir bakanın, “ya bu lüks harcama, dayayalım vergiyi” demesiyle çıktığı söyleniyor. Olay öyle bir durum değil. Bahsi geçen ÖTV (ki zam gören vergi kalemi bu değil) 90’ların sonlarından itibaren ürünlerde çeşitli kalemler olarak sıralanan vergileri tek bir pakete toplamak amacıyla yapıldı ve seneler süren uğraşı sonucu 2002 yılında kanunlaştı.

Gelelim, gümrük vergisi zammı konusuna. Bu vergi sadece ülkemizde değil, dünyanın bir çok ülkesinde yapılan bir uygulama. Örnek vermek gerekirse, Japon otomobilleri Amerika piyasasına ilk girdiklerinde, ABD üretimi otomobillerden farklı olarak belirli bir gümrük vergisi ile satışa sunulabiliyordu. Hatta, piyasada satılan 10 arabadan en fazla 2 veya 3 tanesi Japon arabası olacak şekilde ülkeye ithal edilmesine izin veriliyordu, ki ABD menşeili otomobil üreticileri sıkıntıya girmesin. Tüketici için de bu oluşan rekabet ortamı gayet faydalı oluyordu. Çünkü ömür boyu bozulmamak için üretilen pahalı Amerikan arabalarının karşısında, ömrü daha kısa ama çok daha ucuz Japon otomobillerinin olması, Detroit devlerini değişen dünyaya ayak uyduracak arabalar üretmeye zorluyordu.

Bizde ise durum BİRAZ farklı…

Koronavirüs, motosiklete gümrük vergisi zamları ve troller… gumruk vergisi cimer 241x300

Ümit Bey’e CİMER’den gönderilen cevap metni.

Tüm bu vergi zammı furyası başladığında, CİMER üstünden zammın gerekliliği hakkında bir soruyu sordum, tabii ki cevap gelene kadar izlediğiniz popüler kanalların, sosyal mecraların hepsinde bir sürü kişi aklına geleni söylerken bir bilgi kirliliği vardı. Ta ki, sosyal medyada Ümit Bey CİMER’den gelen cevabı paylaşana kadar. Görselde de “motosikletlerin kendileri, şasileri ile tekerlek ve aksam parçaları ithalatında %20 nispetinde İlave Gümrük Vergisi (İGV) uygulandığı” ve yeni karar ile “30/9/2020 tarihine kadar uygulanmak üzere söz konusu İGV oranının %30’a çıkarıldığı” söylenmiş, “bu süre içinde de sektörün yakından takip edilmeye devam edileceği” bildirilmişti. Sadece %10 gibi görünen bu artışın satış rakamlarına yansıması ise %56 gibi bir oranı buluyor.

Şöyle izah edeyim;

  • 250 cc altı bir motosiklete ödenen vergiler sırasıyla ilave gümrük vergisi %30. Bu oranla yükselen giriş fiyatı üstüne önce %8 ÖTV ve ardından %18 KDV eklendiğinde satış fiyatına yansıyan vergi oranı % 56 oluyor. Vergiler hariç 10.000 TL fiyatı olan bir motosiklet, yeni vergi düzenlemesi ile 16.568 TL fiyatla satılabilirken, ödeyeceğiniz vergi 6.568 TL.
  • 250 cc üstü motosiklette tablo çok daha acıklı. Çünkü bu segmentte ÖTV oranı %8 değil, %37. Yani 10.000 TL giriş fiyatı olan bu segmentte bir motosiklet, yeni vergi düzenlemesi ile 21.016 TL fiyatla satışa sunulabiliyor. Ödeyeceğiniz vergi ise 11.016 TL. YANİ MOTORUN GİRİŞ FİYATINDAN DAHA FAZLA PARAYI VERGİ OLARAK VERİYORSUNUZ.

İşte tam da burada “yerli üretim” motosiklet konusunu ele almak gerekiyor. Çünkü sorunun muhatapları tarafından belirtilen sektördeki yerli üreticilerin korunması söylemi, TOBB tarafından paylaşılan belgede görebileceğiniz üzere “yerli malı olma şartını” üretimin %51’i oranında şart koşuyor. Ancak bu %51’i irdeleyecek olursak, YERLİ KATKI ORANI = ( ( Nihai Ürün Maliyet Tutarı(TL)−Nihai Ürün İçindeki İthal Girdi Maliyet Tutarı(TL) ) / Nihai Ürün Maliyet Tutarı(TL) ) / 100 formülüyle hesaplanıyor. Yani, gözünüzde canlandırdığınız gibi, bir motoru oluşturan tüm parçaların %51’inin yerli olması gerekmiyor. Maliyet tutarları işin içine girince, muhasebe üstünde çok daha farklı oranların %51 sınırına rahatlıkla çekilebileceğini tahmin etmeniz için mali müşavir olmanıza gerek yok.

ZNEN veya ZNU Revival 50 CC (Motosiklet.net sitesinde KoreliVlog isimli kullanıcının paylaşımıdır.)  Koronavirüs, motosiklete gümrük vergisi zamları ve troller… znen znu revival 50 271x300Peki, “ülkemizde bahsi geçen bu yerli motor üreticileri kimler?” sorusunun cevabı ise Kuba, Mondial, RKS, Falcon, Yuki, Arora, Motoran, Volta. Biraz motor kullanıyorsanız bu motorların neredeyse tamamının Çin menşeili tasarımlar olduğunu bilirsiniz. Burada dikkatinizi çekeceğim bir video var, Motopixel TV gayet başarılı bir videoda “Uğur Motorlu Araçlar – Aydın” fabrikasını gezmiş. Videoyu izlerseniz, Mondial Revival 50 cc güzel bir motor deniyor, ve bu motor “yerli üretim” olarak satışa sunuluyor. Yan tarafta da size Çin’den ZNEN isimli bir motor üreticisinin ekran görüntüsünü paylaşıyorum. Benzerlik (!) dikkatinizi çekmiştir umarım. Diğer markalar için de teker teker araştırma yapabilirsiniz, çıkan sonuç hep aynı olacaktır. Sadece Çin’de bulacağınız markalar farklılık gösterebilir.

Yani “yerli motosiklet” kavramımız, bizim algıladığımız ölçüde yerli değil, çok daha farklı bir açıdan değerlendiriliyor. Hadi diyelim ki bunu kabullendik. Peki, ülkede 250 CC üzeri motor üreten firma sayısı kaç tanedir? Bileniniz var mı? Veya “yerli malı” bir touring motor var mıdır? 400 cc civarı bir “yerli malı” enduro? Racing demiyorum bile, sanırım onları sadece serseri tayfa kullanıyor sanıp cezalandırıyorlar da, ülkede yerli üretim olarak, kendi koydukları şartlarda %51 oranını tutturacak bir tane touring motor yokken, bu vergilere, bu zammı yapmanızla yapmamanız arasında, Türkiye’de motor üreten şirketlere fark edecek bir şey olmayacağı malumunuz. Nasılsa o segmentte motor üretmiyorlar. Yani derdimiz, üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi, orası merak konusu.

Eğer “motosiklet lüks tüketim” diyecek olanınız varsa, pırlanta, elmas, yakut gibi değerli taşlardan alınan ÖTV miktarını söyleyeyim. SIFIR! 250 cc altı motorda %8, 250cc üstü motorda %37 olan ÖTV oranı, pırlanta, elmas ve yakut gibi değerli taşlarda %0.

Geçtiğimiz günlerde milletvekili Kenan Sofuoğlu’nun “Motosiklete gelen ek vergilerle ilgili hazırladığımız raporu tamamlamak üzereyiz. Bu hafta sonu MOTED temsilcilerimizle birlikte, Hazine ve Maliye Bakanımıza raporu sunacağız.” dediğini görsem de, bu rapordan pek umutlu olmadığımı söyleyeyim. Sorun, Kenan Sofuoğlu’nu sevmek veya sevmemek değil, sonuçta ülkenin milletvekilidir, motosiklet camiasına verdiği emek de bellidir, ve mecliste motosiklet camiasından böyle bir ismin olması gayet iyi bir durumdur. Lakin, kullanıcıyı da, sektörü de böylesine ezecek bir karar çıkana kadar konudan haberdar olmaması, karar çıktıktan sonra da halen “rapor sunacağız” demekten başka bir gelişmenin olmaması ümit verici bir durum değil. Şunu da can’ı gönülden ekleyeyim, umarım ben haksız çıkarım, ve kendisi bu konuda gayet etkili olur.

Kadıköy’de yaşayan ve her hafta en az bir kez Hasanpaşa’da motor mağazalarının yöresinden geçen birisi olarak söyleyeyim. Dükkanlar zaten boşalmaya başlamıştı, fuardaki durumu da daha önceki videoda anlatmıştım. MOTED’in açıkladığı rakamlarda da satışlarda %50 civarı bir düşme olacağı söyleniyor. Yani, şu an bu vergiyi getirenler, gelir elde edeceğim derken, bir sektörü darmadağın ediyor.

Ekonomi demişken bu vizyon da beni şaşırtmıyor. Ülkenin ekonomik durumu, virüs salgını sonrası doların 7 TL bandını görmesi gibi konularda en ufak eleştiriye tahammül edemeyen, her konuşanı “terörist”, “hain” gibi ithamlarla karalamaya çalışan bir zihniyete hitap ediliyor. Ki o zihniyet, her cahil gibi, sürekli kendinden emin bir şekilde, saçmalamaya devam ediyor ve edecek.

Geçen ay üyesi olduğum bir sosyal mecrada “salgın tehlikesi” ile ilgili bir paylaşım yapıldığında “PKK’lı” diyenler olmuştu. Çok rahatsız edici bir durumdu, bir süre sonra da s.kerler diyip gruptan çıkmıştım, şimdi aynı kitle motorla Şile’ye sürdüğüm bir video yayınladığımda “salgın tehlikesi” diyor. İşte bu zihniyet, sorgulamadıkça, at gözlüğüyle baktıkça, hepimizin canının yanmasına sebep oluyor. Bu geçmişte de böyleydi, gelecekte de böyle olacak.

Paylaş:
Önceki Yazı
Size Honda NT700V Deauville, bana Küheylan
Sonraki Yazı
Motokuryeler ve Çalışma Şartları Hakkında

0 Yorum

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: